Skip links

Nedir bu Corona Virüsü ve Fip denilen hastalık?

ÇOK MUTLU BİR SOKAK KEDİSİYDİ. Bir gün kuru-sıkı tabanca ile ateş ettiler ona. Omurgasındaki saçmalar yüzünden arka ayakları çalışmaz, her iki tuvaletini de kontrol edemez oldu. Artık engelleydi. Aylarca genel durumu düzelsin diye klinik tedavisi gördü. Ayakları tekrar çalışsın diye haftada 3 kez fizik tedavi aldı. Yaşama olan bağı, sevgiden başka hiçbir şey istememesi ile hepimizi derinden etkiledi. Tedavisine destek olan bir sürü meleği oldu, onu seven bir sürü can. Her şey tam yoluna girerken FİB hastalığı onu bizden aldı. Sarı’mız şimdi gökkuşağı köprüsünün altındaki çimlerde kardeşleriyle koşup, oynuyor. Tekrar buluşuncaya kadar.

İster sokak kedisi olsun, ister ev kedisi, hepsinin hayatını ciddi şekilde tehdit eden, her gün daha sık duymaya başladığımız Corona virüsü ve FİB hastalığı hakkında daha çok bilgi sahibi olabilmek adına Göztepe VetAxis Veteriner Hekimi Barış Kurt ile konuştuk.

Aydan Güler Oğuzman (AGO) Nedir bu Corona Virüsü ve FİB denilen hastalık? Belirtileri, çeşitleri nelerdir?

Barış Kurt (BK) Öncelikle Sarı’nın hem fizik tedavi hem de bizim klinikteki tedavi sürecinde maddi manevi yardımcı olan herkese teşekkür etmek istiyorum. Keşke kurtarabilseydik, maalesef bütün çabalarımıza rağmen olmadı. Aslında FİB işte tam da böyle bir hastalık. Son bir yıl içerisinde sadece kliniğimize bu şikayetle gelen 500 civarında hasta oldu. Sadece İstanbul’da 600 kadar veteriner kliniği olduğunu düşünürsek rakamlar çok ürkütücü. Araştırmalara göre ev kedilerinde (evde tek kedi olarak yaşayan) yüzde 25-40; sokakta yaşayan ya da evde fazla sayıda olan kedilerde yüzde 95 oranında Corona Virüs tespit edilmiş.

Kısaca “Corona Virüs” kedilerin birbirlerine dışkı yoluya bulaştırdıkları bir virüs. İshal veya halsizlik yapan, bazen belirti bile vermeyen patojenitesi (hastalık yapma kabiliyeti) düşük bir virüs.

Fakat bazı durumlarda, bilimsel olarak sebebini anlayamadığımız şekilde, mutasyona uğrayıp patojenitesi yüksek FİP’e dönüşüyor. Virüsün bu formu organ yetmezliklerine yol açan “Kuru Form” ya da vücut boşluklarında sıvı birikimine neden olan “Islak Form” gibi iki başlık altında sınıflandırılıyor. Yaygın kanının aksine “Kuru Form” da tehlikeli ve ölümcül seyredebiliyor. “Islak Form” genelde karında sıvı birikmesine sebep olduğu için hastalığı tanımak kolay olsa da, “Kuru Form” da da etkilenen organa göre farklı belirtiler ortaya çıkmakta. Kısaca sarılık, böbrek yetmezliği, sinirsel belirtiler, topallık, koordinasyon bozukluğu, körlük, ishal, kabızlık, anemi, kusma, ateş gibi bazen hepsi birden bazen tek bir belirti ile bile olabiliyor.

AGO Her ikisi de bulaşıcı mı? Nasıl bulaşıyor? Tedavisi var mı?

BK “Islak Form” ya da “Kuru Form” arasında bulaşma anlamında bir fark yok. Çünkü Corona virüsü mutasyona uğradıktan sonraki formu olan FİB virüsünün bulaşması söz konusu değil. Fakat Corona virüs her zaman hastalık belirtileri olsun ya da olmasın dışkı yoluyla geçtiği için çok çabuk bulaşabiliyor.

Kediniz Corona virüsü taşıyıcısıysa mutasyonu önlemek için bağışıklık sistemini yüksek tutmak gerekiyor. Ama hastalık FİB’e dönüştüyse çeşitli tedavi protokolleri olmasına rağmen radikal bir tedavisi mevcut değil maalesef.

AGO Sokaktakileri koruyamıyoruz belki ama evdeki hayvanlarımızı bu riskten nasıl koruyacağız? Örneğin ben Corona virüsünün bulaşma şeklini öğrendikten sonra ayakkabılarımı evin dışında çıkartıyorum mutlaka. Bağışıklık sistemleri kuvvetlensin diye kefir içiyorum kedilerime. Başka neler yapılabilir?

BK Öncelikle dışarıda bir hayvanla temas ettikten sonra ellerimizi iyice yıkamalı, kedi dışkılarıyla temas eden kıyafetlerimizi ya da ayakkabılarımızı dezenfekte etmeden evdeki kedilerimize temas halinde olmamalıyız.

Ama şunu özellikle belirtmek istiyorum; artık evdeki kedilerde de Corona virüsü taşıyıcılığının oranı çok yüksek. Virüsün mutasyona uğrayıp hastalığı meydana getirmemesi için kedilerimizin beslenmesine, stresten uzak yaşamasına, aşılarının düzenli olarak yapılmasına özen göstermek daha çok önem arz ediyor.

Kaliteli bir kurumama, sürekli temiz su kabı, temiz bir tuvalet kabı, huzurlu bir ortam, gerektiğinde vitamin veya probiyotik takviyeler ile kedimizin bağışıklık sisteminin üst seviyede olmasına yetecektir.

Verdiğiniz bilgiler ve Sarı’nın tedavisinde gösterdiğiniz çaba için çok teşekkürler. Bir an önce canlarımız için bu ölümcül hastalığın tedavisinin bulunmasını diliyorum.

YAZI ve SÖYLEŞİ – AYDAN GÜLER OĞUZMAN

Bu web sitesi çerezleri sizleri daha iyi tanımamız için kullanmaktadır.
Bizi Arayın